Ulus Mutlu Son Masaj

Ulus Mutlu Son Masaj

Ulus Mutlu Son Masaj

Ulus Mutlu Son Japonya’da Shiatsu’nun tanınmasına yönelik siyasal mücadeleyi algılamak için Amerika İşgal Kuvvetleri’nin 1945’te ülkeyi ele geçirmesinin yarattığı etkileri bahsetmek icap eder. Tüm geleneksel tedavilerin yasaklanması yönünde bir talimat yayımlandı. Böylece Akupunktur, Moxibustion ve Shiatsu uygulayıcıları içinde tatbik haklarının tekrar sağlanması için uzun bir yasal savaşım başladı. Uygulayıcılar, terapilerini Büyük Güçler nezdinde meşrulaştırmak için, uygulamalarının peşindeki geleneksel ilkeleri yumuşatmak ve çalışmalarını Batılı tıbbi terimlerle tanımlamak zorunda kaldılar. Doğal olarak bu uzlaşmanın bedeli ağır oldu ve bugün dünya genelinde “Shiatsu Terapisi” çatısı altında uygulanan tekniklerin farklılığını açıklamaya yardımcı olabilir.

Bu aşamada, yirminci yüzyılda üç Japon ferdin Shiatsu’nun evrimine yaptığı muazzam katkıları tartışmak önemlidir. Bu adamlar şunlardı:

Tokujiro Namikoshi
Shizuto Masunaga ve
Katsusuke Serizawa.
Tokujiro Namikoshi
Tokujiro Namikoshi, Shiatsu sistemini, ailesinin çok küçükken taşındığı şimal Japonya adası Hokkaido’da büyüyen bir çocukken tecrübe etme yanılma yoluyla keşfetti (1905). İklimin aşırı koşulları nedeniyle annesinin dizinde artrit gelişti ve bu konum, birçok ekleminde romatoid artrite dönüştü. Doktor bulunmadığı için çocuklar sırasıyla annelerine yardım etti. Tokujiro’nun elleri annesine “en iyi hissettirdi” ve yavaş yavaş, baskı tekniklerinin sürtünme tekniklerine oranını arttırması halinde tedavilerinin daha etkili olduğunu keşfetti. Sonunda vücudu kendini iyileştirdi. Daha sonra Tokujiro, omurgasının orta bölgesinin her iki tarafındaki kaslara baskı uygulayarak böbreküstü bezlerini romatizmaya çare olan kortizol üretmeleri için uyardığını fark edecekti!

Tokujiro, Anma ve Batı masajı çalışmalarını tamamladıktan sonrasında 1925’te Hokkaido’da Shiatsu Terapi Enstitüsü’nü açtı. 1933 yılında Hokkaido’daki okuldan birtakım öğrencilerinin gözetiminde ayrılarak Tokyo’ya giderek orada bir Shiatsu okulu kurdu. Birkaç sene ve başkalarının işbirliğiyle gerçekleşti, sadece 1940’ta Tokyo’da Japonya Shiatsu Enstitüsü’nü açtı. Shiatsu’nun Anma’nın bir parçası olarak yasal olarak onaylanmasından iki sene sonra, 1957’de okul, Sağlık ve Refah Bakanı tarafınca Japonya Shiatsu Okulu yeni adı altında yasal olarak lisanslandı. Bu okul çok başarıya ulaşmış olduğunu kanıtladı. Tokujiro’nun oğlu Toru, yedi yıl boyunca Avrupa ve Amerika’de Shiatsu’yu öğreterek, Shiatsu’nun dünya genelinde yayılmasına büyük katkıda bulundu.

Shiatsu’nun Namikoshi stili oldukça kapsamlı bir bütün vücut tedavisini içerir, sadece belki de Tokujiro’nun Batılı tıp teorilerine başvurarak Shiatsu’nun Japonya’da yasal olarak tanınmasına odaklanması nedeniyle meridyen teorisini kendi tarzına dahil etmemiştir. Onun stili, vücudun kas-iskelet yapısı ve sinir sistemi ile alakalı nöro-kas noktalarına vurgu yaparak kapsamlı bir bilgi gerektirir.

Ulus Masör Bayan

Shizuto Masunaga
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Shizuto Masunaga, meridyenleri ve Beş Element teorisini vurgulayarak Shiatsu’yu Doğu köklerine geri getirdi. Bireylerin tinsel, psikolojik ve duygusal yönleriyle oldukça ilgilenen, Batı psikolojisi ve Çin tıbbı öğrencisiydi. Bu, Japon Budist rahiplerin Maneviyata kolay ve direkt yaklaşımını yansıtan Zen Shiatsu’yu yaratmasına yol açtı. Zen Shiatsu, meridyenlerdeki enerji dengesizliklerini eksikliklere (Kyo) ve fazlalıklara (Jitsu) bakılırsa açıklayan, Kyo/Jitsu olarak malum bir teşhis sistemini tanıttı. Aynı zamanda bireylerin kendi meridyen sistemleri aracılığıyla Ki enerjisi akışındaki dengesizlikleri düzeltmelerine destek olmak için özel olarak tasarlanmış egzersizler olan Makko-Ho egzersizlerini de tanıtmaktadır. Masunaga, Tokyo’da Iokai Shiatsu Merkezi’ni açtı.

Masunaga ayrıca Hara tanısı olarak bilinen bir karın teşhisi biçimi geliştirdi ve geleneksel akupunktur meridyenlerini bazı tamamlayıcı meridyenleri de içerecek biçimde genişletti. Ölümünden sonrasında emekleri ancak Japonya’da değil, Avrupa ve Amerika’de de sürdürüldü. Ki ile çalışmanın bütün yollarına olan duyarlılığı, bu Shiatsu tarzını dünya çapında oldukça popüler hale getirdi.