Ulus Bayan Masör Hizmeti Ebru

Ulus Bayan Masör

Ulus Bayan Masör

buraya saklanacaktı. Burada çalılar ve birbirlerine çılgınca

dolanmış sürüngen bitkiler, güneş ışığının içinesüzülemeyeceği bir çeşit hasır şeklinde örülmüştü. Bu özgüırın

altında, yan yana çıkan bitki saplarıyla çevrilmiş, aşağı yukarı

bir ayak yüksekliğinde bir yer vardı. Eğer emekleye emekleye

bunun içine girebilirsen, ormandan beş yarda uzakta

gizlenebilirsin. Bir yırtıcı, aklına yaratı de seni bulmak için yere

yatmazsa, kimse göremez seni. Yırtıcı, yere yatsa bile, sen

karanlıkta kalırsın gene de… Ve bir felaket olur da seni

görürse bile, bir ihtimal üstüne atakverirsin; çemberi yararsın,

geriye doğru kaçarsın.

Değneğini peşinde sürükleyen Ralph, yükselen bitki

saplarının arasına girdi büyük bir dikkatle. özgüırın ortasına

varınca, yatıp dinlendi.

Büyük bir yangındı bu. Ta gerilerde bıraktığını sandığı

davul gümbürtüleri, daha yakınlardaydı şimdi. Acaba bir

yangın, dört nala giden bir attan daha mı hızlı ilerler?

Aşağı yukarı elli yardalık, yer yer güneşli bir alanı

görebiliyordu buradan. Bu güneşli bölgeler, parlayıp sönerek,

göz kırpıyordu sanki. Ralph’ın beyninin içinde açılıp kapanan

perdeye öyle benziyordu ki, parlayıp sönmenin kendi içerisindeolduğunu sandı. Ama sonradan, güneşli bölgeler daha da hızla

yanıp söndü, donuklaştı ve yok oldu. O zaman Ralph, güneşle

ada içinde kalın bir duman tabakasının yayıldığını gördü.

Çalıların altına bakıp insan eti görenler, Eric’le Sam olurdu

belki. Eric’le Sam da görmemezlikten gelir, bir şey

söylemezlerdi. Ralph, yanağını çikolata rengi toprağa dayadı;

kurumuş dudaklarını yaladı, gözlerini kapadı. Çalıların altında

toprak, hafifçe hafif titriyordu. Belki başka bir ses de vardı;

yangının açık seçik duyulan gümbürtüsünden, bu gümbürtü

Ulus Bayan Masör

içinde cızırdayan ulumalardan da daha alçak bir sesti bu.

Biri bağırdı. Ralph, yanağını hızla topraktan kaldırdı; donuk

ışığa baktı. Yaklaştılar artık, diye düşündü, yüreği çarpmaya

baÅŸladı. Saklan, çemberi yar, bir aÄŸaca tırman… Eninde

sonunda hangisi daha iyiydi? Dert ÅŸu ki, bunlardan ancak bir

tanesini yapabilirsin.

Yangın daha da yaklaşmıştı sanki. Kalın dallar, hatta ağaç

gövdeleri, alevden toplar gibi gümbürdeyerek tutuşup

patlıyordu. Akılsızlar! Yangın, meyve ağaçlarını sarmıştı

hemen hemen… Ne yiyeceklerdi yarın?

Bayan Masör Hizmeti Ebru