Ulus Bayan Masöz Hizmetleri

Ulus Bayan Masöz . Burada olduğum zamanlarda ortamda tek bir çıplak kadın olur: Ben. Belki de bu kadınlar Rio’nun Yeri’nin hakikaten bir sağlık merkezi bulunduğunu düşünüyorlar. Ya da on tane çıplak erkekle aynı odada bulunan bir kadın olarak ve erkeklerin bazılarında gözlemlediğiniz tahrik olma belirtilerine de bakarak, burada birlikte olmanın kolay olduğunu kavrayabilmiş birkaç tane başka kadın da vardır. Her ne olursa olsun, çıplak olmayı seviyorum. Vücudum konusunda hiç de utangaç değilim. 1.65 uzunluğunda sarı saçlı mavi gözlüyüm ve özel antrenörümle yıllar geçirdikten sonra, sonucunda 46 bedenden hayallerimin ölçüsü olan 42 bedene düştüm. 95 numara sütyen giyiyorum.

Belim ince, bir hanıma yaraşır kalçalarım, düz bir karnım var. Bacaklarım son on senedir meydana getirdiğim binlerce egzersizden sonrasında taş gibiler. Kendini beğenmiş biri değilim fakat dikkat çekmek hoşuma gider. Bu şekilde görünebilmek için kırk yılımı harcadım ve görünüşüme güveniyorum. Resepsiyondaki kız bana beyaz yumuşak havlumu verdikten sonra kadınlar soyunma odalarına giderken, iyi bir şey var mı diye dinlenme salonuna bir göz atıyordum. Rio’nun Yeri birazcık eski püsküdür. Burada hızla gelişen teknolojinin son harikalarından hiçbirini bulamazsınız.

Ulus Bayan Masöz Hizmetleri

Ulus Bayan Masöz . Aslına bakarsan, burada tasarımdan yaratı yoktur; istemeden ironik bir anlam kazanan ve insanı ağlatacak kadar modası geçmiş bir tropikler temasından başka. Fakat bana istediğimi sunuyor: Bir kullanımlık seks. Bugün içeride, ucuz plastik koltukların üzerine yayılmış duvara bakan iki bayağı tipli adamdan başkası yok. Salonda üç bayağı oluşan, her biri duvara monte edilmiş ve sürekli ya futbol maçı yahut beyaz dizi gösteren bir televizyona bakan 10 tane koltuk var. İnsanların kolaylıkla yapabileceği böyle bir kulüpte bu durum bana çok garip gelmiştir. Erkekler bana bakıyorlar. Her zaman olduğu gibi içlerinden birinin benimle ilgilendiğini hissediyorum.

Görmezden gelerek soyunma odasına doğru ilerliyorum. Geniş bir cam, dinlenme salonu ile barı birbirinden ayırıyor ve burada alkol yerine bütün müşterilere parasız buzlu portakal suyu, limonata, su, kahve, çay ve hazmettirici bisküviler servis ediliyor. Daha iştahlı olanlar ısıtılmış sandviç satın alabilirler. Benimle ilk defa Rio’nun Yeri’ne gelen bir erkek arkadaşım “güzel fikir,” demişti. Odanın öbür ucunda bir bar taburesine oturmuş yaşlı adamı fark ediyorum. Kırışmış üst bedenine, eşit derecede kırışmış yüzüne, kafasında kalmış yedi tane beyaz saça bakılacak olursa, 80’lerinde olmalı.