Ulus Masaj Salonu Masöz Lale
Ulus Masaj Salonu
Bir taksi çağırdım. GideceÄŸim yer, Montmarte’da, Malesherbes Sitesi’ndeydi. Posta kutularının üstündeki adlara baktım: kadın Lili, birinci katta, solda. Yukarı çıktım. Bana kapıyı açan o oldu ve bakışların belleÄŸe baÅŸvurmuÅŸ olduÄŸu, eski yıkmtılar içinde dolaÅŸtığı zihinsel araÅŸtırmalara gerek kalmadan, onu derhal tamdmı. Çok yaÅŸlanmamıştı: Cildi birazcık solmuÅŸtu, hepsi buydu. Ne var ki, oldum olası sert bir havası vardı. YumuÅŸak yüzlü kadmlar, ötekilerden her süre daha çok yaÅŸlanır. Makyajı birazcık fazla kaçırmış, gözkapaklanna aşın beyaz far ile koyu bir rimel süre gelmiÅŸtü, fakat bunu profesyonelce yapmıştı. Müşteriler, genelev patronlarının, renkliymiÅŸ izlenimi bırakan, kibar bir yüze sahip olmasmdan hoÅŸlanırlar.Ulus Masaj Salonu
Ulus Masaj Salonu
Kollarında kanişiyle geri döndü ve karşımdaki divana oturdu. Kaniş, dizlerinin üzerindeydi. Onu mekanik olarak okşuyor, bana da gözlerini dikmiş bakıyordu. Uçuk mavi iri gözleri cam şeklinde parlıyor, kirpiklerini nerede ise hiç kırpıştırmıyordu. Belki de yüzünün derisini gereğinden fazla gerdir-mişti. Susuyordum. Ulus Masaj Salonu Orada ne aramış olduğumı bilemiyordum. Bilgi almak için mi, bana birini bulmasım istemek için mi ya da kendime karşı güvenlik önlemi almak için mi oradaydım, bilemiyordum. Gülümsemeyi kesmemiştim tabu, bu yüzden de karşımdakine bir ipucu vermiyordum. Alnımda terlerin biriktiğini duyumsadım. Bulunmuş olduğum yer havasızdı.
Kollarında küçük, beyaz bir kaniÅŸ vardı. Giriniz…” Sustu. “Åžu iÅŸe bak,” dedi; gözlerinde, çok donuk mavi gözlerinde, benim eski askeri baÅŸarılarıma uzanan bir iz belirdi. Şık lokantalarda yapıldığı benzer biçimde, birbirimizin yanağına dudaklarımızın ucuyla dokunduk. “DeÄŸiÅŸmemiÅŸsiniz.” “Siz de öyle.” Ulus Masaj Salonu “Buraya gelmiÅŸ olmanız ne hoÅŸ…” Bakışlarında, dikkat ettiÄŸim sezdiren ince bir ayran vardı. Merak deÄŸil: yalnızca dikkat. Öteden beri, hiçbir ÅŸeye ÅŸaşırmayan bir kadındı. “Sık sık seni düşünüyorum… Lili Marlen.” Güldü. “Kimse beni bu adla çağırmıyor artık.” Beni, içi pembe renk döşenmiÅŸ küçük bir salona aldı. “Bana önceden telefon etmeliydin, seni evime çaÄŸrı ederdim, güzel bir dairem var… Burası, yaÅŸadığım yer deÄŸil… Bağışla, gidip kızlara, kapı çalınırsa açmalarım söyleyeyim…”
Son yorumlar